19 Haziran 2013 Çarşamba

dondurma

Eskiden, yani benim çocukluk yıllarımda sokak sokak gezen dondurmacılar vardı. Biz arkadaşlarla beraber dışarıda oyun oynarken, dondurmacı arabasındaki zili çalarak gelir, biz de geldiğini öyle anlardık. Sonra hemen bir telaş içerisinde koşa koşa evlerimize gider ve heyecanla annelerimize seslenirdik. "Anne dondurmacı geldi, para verirmisin dondurma almak için?" Ardından yine bir telaşla dondurmacı amcanın seyyar arabasının önünde bulurduk kendimizi. Burada mahallenin çocuklarından oluşan küçük çaplı bir kuyrukta sıraya girerdik. Sıra bana geldiğinde, büyük bir sevinç içerisinde aldığım maraş dondurmacısı , arkadaşlarla güle oynaya yemek de ayrı bir zevkti doğrusu. Her ne kadar mahallemize seyyar arabası ile gelen dondurmacı amcanın dondurmasını çok sevsem de; benim asıl favorim, babamla yaz aylarında çıktığımız pazar günü gezmelerinde uğradığımız Maraş dondurmacısı olurdu. Bu dondurmayı her aldığımızda ve her yediğimde damağımda bıraktığı o güzel tadına bir kez daha hayran olurdum sanki. Hatta orada yediğimiz bana yetmez, bir de babama biraz daha alıp evde de yiyelim diye ısrar ederdim. Babam da sağolsun her defasında beni kırmaz ve alırdı. Ama yine de tadına doyamazdım sanki. Bir daha ki pazar gününü iple çekerdim. Sıcak yaz günleri geride kalıp yerini yavaş yavaş soğuk kış günlerine bıraktığın da ise, hem Maraş dondurmacısı kapanır hem de seyyar dondurmacı artık gelmez olurdu. Neyse ki onların yerini,yine benim çok sevdiğim, kestaneci ler alırdı. Ailecek çıktığımız pazar gezmelerinin amacı bu kez de benim için, nefis kestanelerden yemek olurdu. Mis gibi közlenmiş kestanelerin, o buram buram kokan köz kokusunu, ta uzaklardan alırdım sanki. Kestaneleri büyük bir iştahla yediğimi gören annem ve babam da ellerindekini bırakıp şaşkınlık içerisinde, gülerek beni izlerlerdi. Derken aradan yıllar geçti ve şimdi nerde közlenmiş kestane kokusu alsam, o tatlı çocukluk yıllarıma giderim her zaman. Düşünüyorum da, şimdiki çocuklar dondurma yemek için bütün bir kış mevsiminin geçmesini beklemiyorlar artık. Ama; acaba onlar da, mahalleye gelen dondurmacı yı kaçırmadan alıp, yiyebildiğimiz dondurmadan aldığımız zevki alabiliyorlar mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder